Piyano tuşlarına dokunan parmaklarım, odada beliren esmer güzelliği fark edince durdu. Kendi eşyalarımı izinsiz kullanması artık dayanılmazdı. Yaklaştığımda bana meydan okuyan bakışlarıyla gülümsedi. Onu piyano taburesine yatırıp eteğini kaldırdığımda nefesi kesildi. Sırtına yaslanıp külotunu çekerek arkasına geçtim. Islak amcığına girerken inledi, her daralışımda tabureyi tutunuyordu. Sert ritimlerle içine işlerken çığlıkları odada yankılandı.